Türkiye'ye dönüşüyle birlikte, müziğe olan tutkusunu profesyonel bir kariyere dönüştürmeye karar verdi. Bu süreçte karşılaştığı engelleri aşarak kendi yeteneklerini keşfetme ve geliştirme fırsatı buldu. İlk single'ı olan "Pury"yi dünya çapında bir prodüktörle gerçekleştirdiğinde, bu şarkı Hollanda'da büyük yankı uyandırdı. Zorluklarla dolu bir yolculuk olsa da, Keklikler başarıya giden yolda kararlı adımlarla ilerledi. Her engeli bir öğrenme fırsatına dönüştürme yeteneği sayesinde mücadele ettiği her anı değerlendirerek gelişti. İlk single'ındaki detaylarla kendini ifade etmesi, müzik kariyerine olan bağlılığının ve yaratıcılığının bir göstergesiydi. Müziğin büyüsüne olan tutkusunu her zaman koruyarak, gelecekte dinleyicilere unutulmaz eserler sunma sözü veriyor.

 

Sanatçı, müzik kariyerine canlı performansları ve sahne deneyimleriyle renk kattı. Dans yetenekleriyle dikkat çeken Keklikler, ünlü isimlerin taklit edilmesi deneyimleriyle kendisini geliştirdi. Ancak, hayallerindeki performansları gerçekleştirmek için kendi standartlarına uygun olmayan konser tekliflerini reddetmeyi tercih etti. İlham kaynaklarını çeşitlendirmeyi seven sanatçı, ırk veya cinsiyet ayrımı yapmaksızın farklı kaynaklardan esinlenerek müzikal yolculuğuna devam ediyor. Bu çeşitlilik ve zenginlik, Berrin Keklikler'in kariyerine dinamizm katıyor.

 

Sanat dünyasına olan tutkusu ve ilgisi sürekli değişen bir dinamizme sahip. Gelecekte iş birliği yapmak istediği sanatçılar konusunda net bir liste yapmak yerine, genellikle uyumlu çalışma arkadaşlarına ve enerjiye odaklanmayı tercih ediyor. Bu noktada, Asil Slang'in eserlerinden aldığı ilham ve hayranlığı, onun için önemli bir ilham kaynağı haline geldi.

 

Kadın sanatçılar konusunda örnek veremeyen Keklikler, olumlu bir bakış açısına sahip olmasına rağmen, maalesef aynı desteği alamadığını dile getiriyor. Bu nedenle, bu konuda bir süreliğine geri planda kalmayı tercih ediyor. Ancak genel olarak, içten ve yetenekli insanlardan hoşlandığını belirtiyor. Geçmiş deneyimlerinde, karakterini şekillendirdiğini düşündüğü fakat hayal kırıklığına uğratan birkaç örnekle karşılaşmış olabileceğini ifade ediyor.

 

Almanya'daki Hayatı

 

Berrin, ilk yıllarını Almanya'da, Schalke'nin yakınındaki bir köyde geçirdi. Bu köy, ünlü bir okula ev sahipliği yapıyor ve ailesi başarılı iş insanlarından oluşuyordu. Ailesinin sıfırdan başlayarak kendi işlerini kurduğu hikayesi, Berrin'e mücadele ve azimle hayallerini gerçekleştirmesi konusunda ilham verdi. Schalke ile olan bağı ise futbol sevgisiyle başladı ve milli takıma kadar uzandı. Ailesi, Almanya'da köklü ve çeşitli sektörlerde başarıya ulaşmış bireylerden oluşuyordu. Bu güçlü aile desteği ve azim, Berrin'in müziğe olan ilgisini besledi. Genç yaşta müzikle tanışması ve Schalke'deki festivallerde, futbolcuların katıldığı etkinliklerde bu tutkusunu daha da geliştirdi.

 

Gençlik yıllarında müziğe olan ilgisi, dansla başladı. Sezen Aksu ve Michael Jackson'ın etkisi altında, mizahi dans performansları sergileyen Berrin, müziğin büyüsüne kapıldı. Ablasının hamileliği döneminde katıldığı ailecek bir Michael Jackson konseri, müziğin hayatındaki önemini belirginleştiriyor. Müziğe olan tutkusunu 3-5 yaşları arasında keşfeden Berrin, gençlik yıllarında odasında şarkı söyleyerek bu tutkusunu pekiştirdi. Rap müziğe olan ilgisi ise 10-12 yaşlarında başladı ve Chris Brown ile Sierra'nın ilk albümleriyle daha da alevlendi. Babası tarafından bir Chris Brown konserine götürülmesi, onun için unutulmaz anlardan biriydi.

 

Berrin'in Türk müziği ve rap'e olan ilgisi, Sagopa Kajmer'in etkisiyle daha da pekişti. Türkçe'yi öğrenmesinde rehber olan Sagopa Kajmer'in dili kullanımı, Berrin'in dil yeteneklerini geliştirmesine büyük katkı sağladı. Bu ilgi, onu kendi sözlerini yazmaya yönlendirdi. Amerikan hip-hop kültürüyle büyüyen Berrin, rap ve hip-hop arasında ayrım yapmaksızın bu müzik tarzıyla iç içe geçmiş bir gençlik geçirdi. Ailesinden aldığı ilhamla müziğe olan tutkusunu besleyen Berrin, modern, yenilikçi ve cesur bir tarzla kendi yolunu çiziyor. Ailesiyle güçlü bir bağa sahip olması, her zorluğun üstesinden gelmesine yardımcı oluyor. Uzaklık bazen zorlayıcı olsa da, ailesinden aldığı destekle hayallerine doğru kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.

 

Berrin'in müzikle olan serüveni, ilk müzikal etkileşiminden başlayarak Chris Brown'un müziğine olan hayranlığına kadar uzanıyor. Brown, Berrin için sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda müziğe olan tutkusunu alevlendiren, onu müziğin zengin dünyasıyla tanıştıran bir ilham kaynağı oldu. O günden beri, müzik tarzını şekillendiren ve değiştiren birçok sanatçıyla karşılaştı. İspanyolca ve Arapça gibi farklı dillerden gelen ezgiler ve kültürler arası melodiler, onu sürekli etkilemeye devam etti.

 

İlk Sahnesi

 

İlk sahne deneyimi oldukça eğlenceli ve heyecan vericiydi. Birkaç gün önce sahnede düşmüş ve bacağını incitmişti, bu yüzden sahneye hafif bir sakatlıkla çıkmak zorunda kaldı. Ancak, yaralı bacağını makyajla kapatmayı başardı ve sahnedeki dans denemeleri, zorlu olsa da unutulmaz bir anıya dönüştü.

 

Müzik kariyerinde yazma süreci, mükemmeliyetçi doğasının ve Türkçe'nin derinliğiyle başa çıkma çabalarının bir yansımasıdır. Türkçe'yi Batı tarzındaki akışa uyarlamak bazen zor olabilir, ancak bu konuda Asil'in desteğiyle adım adım ilerliyor. Şu anda ilham kaynakları arasında gökyüzü ve müzik bulunuyor; bu unsurlar kendisi için büyük bir ilham kaynağı.

 

Sanat dünyasına renk katmayı hedefleyen bir sanatçı olarak, müziğin evreninde keşiflere liderlik etmek istiyorum. Planladığım yeni müzikler ve iş birlikleri, dinleyicilerimi farklı dünyalara taşımak için tasarlanmış. İş birlikleri genellikle sevdiğim sanatçılarla gerçekleşiyor ve ticaretin ötesinde, müziği gerçek anlamıyla yaşamak ve paylaşmak benim için öncelikli.

 

Kendisi şu anda gelecekteki projeleri ve hayalleri hakkında kesin bir şey söylemekte zorlanıyor, ancak sürekli bir keşif içinde olduğunu ve müziği gerçek anlamıyla yaşamak istediğini belirtiyor. Yaratıcılığını daha da ileri taşımak adına sevdikleriyle birlikte yola çıktığını ve bu ivmenin devam edeceğine inanıyor.